11 Haziran 2010

Jonsi & Alex Eminönü Konseri


İstanbul'da sıcak kendini yeniden hissettirmeye başlamışken, soğuk diyarlardan gelip bize ıslak bir performans sunan Jonsi ve Alex'ten bahsetmek istiyorum. [Geceden bir kayıt geçti elimize, buyrunuz.] Eminönü meydanında gördüğünüz konstrüksiyonun adı The Morning Line, içine yerleştirilmiş hoparlör ve ekranlarla işitsel-görsel bir deneyim sunuyor. Yapının buraya kuruluşunun ardından üç günlük mini bir festival gerçekleşti. Jonsi & Alex de bu festivalin konuklarındandı. Detaylı bilgi için şuraya bakabilirsiniz, ben sadece o geceki hissiyattan bahsedeceğim.

Haberi Facebook'tan almış ve 22 Mayıs akşamı merakla Eminönü'ne damlamıştık. Jonsi & Alex ve Sonic Youth'tan Lee Ranaldo'yu bir halk konserinde izleyecek olmak bizim için haliyle çok sıra dışıydı. Hafif yağmur altında yapının önünde üzeri kapalı bir alanda devam eden kokteylimsi ortama girdik. Karşımızda performansların gerçekleşeceği küçük bir sahne, sahnede çeşit çeşit elektronik aygıt ve Mac'ler, onları yağmurdan korumak için plaj şemsiyesi kılıklı yetersiz bir şemsiye vardı. Hadisenin başlaması için yağmurun durması bekleniyordu çünkü sahne dahil her yer su içindeydi. Jonsi ve Alex aramızda geziniyor, yanlarına gidenlerle tanışıyordu.

Yağmur dinince konuşmalar silsilesi başladı. Buraları hızlıca geçelim. Sahneye ilk Cevdet Erek çıktı ve The Morning Line'ın içinde çalınması için bestelediği eserinden bölümler sundu. Bizi yapının içine girip sesleri orada dinlemeye yönlendirdi. Bu arada sahnenin önünde, içinde bulunduğumuz alanın etrafı demirlerle çevrilmişti ve insanlar dışarıda bırakılmıştı. Kalabalık haklı olarak buna tepki gösterdi, demir bariyerler olması gerektiği gibi ortadan kaldırıldı.

Jonsi & Alex sahneye çıkıp müziklerini icra etmeye başladıkları anda üzerimizde tüm lacivertliğiyle asılı duran yağmur bulutları, o anı bekliyormuş gibi içlerindeki suyu boşaltmaya koyuldu. Karşımızda mahçup tavırlarıyla, küçük hareketlerle müziklerini yapan iki adamın çıkardığı ses, önce hiç durmayan suyun, sonra da ezanın sesiyle birleşti. Herkes şemsiyelerini açmıştı ama yağmur o kadar şiddetliydi ki şemsiyelerin uçlarından akan sularla sırılsıklam olduk. Sahnenin dört yanı insanlarla çevriliydi, sahneyi aşan ışıklar arkadaki insanların yüzlerini aydınlatıyordu. Bir sahneye, bir onların yüz ifadelerine bakıyordum. Giysimin yakasından içeri yağmur suyu damlıyordu, ayaklarımın altında karanlıkta ortaya çıkmış ama kalabalık ve yağmurla can vermiş böcekler vardı, hissettiğim huzurdu.

Konser bitiminde yağmur yüzünden Lee Ranaldo'nun sahne alamayacağı bildirildi, böylece şemsiyelerimize sığınıp alanı hala orada duran acayip yapıya bırakarak, şimdi bakınca hayli tuhaf bulduğum bu deneyim üzerine düşünür halde evlere dağıldık. Hayatımıza "Jonsi şapkası" ve "Alex kazağı" nesnelerini katmış olarak.

0 yorum: