18 Mart 2008

the graves brothers deluxe


Adı gibi karanlık The Graves Brothers Deluxe, San Francisco'dan bir blues/rock/noise grubu. 1998'de Stoo Odom tarafından kurulmuş. Halihazırda 4 albüm ve bir EP'leri bulunmakta. 2005 tarihli albümleri Light'tan yola çıkarak, güçlü baslarla, derinden bir fısıltı gibi gelen vokallerle bezeli, zaman zaman gürültülü blues rock yaptıklarını söyleyebilirim.
Müzikleri Beat edebiyatıyla ve Amerikan kara filmleriyle iyi gider. Görev dağılımı bas ve vokalde Stoo Odom, gitar ve saksofonda Willy the Mailman, davulda Marco Villalobos şeklinde. ABD, Maksika ve İspanya'da konserer veriyorlar. Özellikle İspanyollar tarafından tutulan bir grup. Esin kaynaklarının Sonic Youth'tan Creedence Clearwater'a kadar uzandığını söylüyorlar. Kendi müziklerini tanımlamalarıysa şöyle: "Leonard Cohen'in Rolling Stones'la Neu ve Magazine coverlaması gibi". Kısa kesip web adreslerini veriyor ve gerisini size bırakıyorum. Light albümünü de tavsiye etmeden duramıyorum.


myspace-thegravesbrothersdeluxe
gravesbrothersdeluxe.com

devamı...

12 Mart 2008

yaşasın! The Gutter Twins İstanbul'da!


Güzel insanlar Mark Lanegan (Screaming Trees, Mad Season, Mark Lanegan Band vs.) ve Greg Dulli (The Afghan Whigs, The Twilight Singers) aylardır The Gutter Twins adıyla Avrupa ve ABD'yi turluyorlar. İlk albümleri Saturnalia bu ay Sub Pop'tan çıktı. Sürekli albümü dinlerken, üzerine bir de konser haberi almak çok keyifli.
Lanegan ve Dulli 2000'den beri birbirlerinin gruplarında yan yana geliyorlar. Bu işbirliğinden nihayet bir albüm çıktı. Albüme Mark Lanegan'ın solo çalışmalarına yakın bir rock havası hakim. Lanegan'ın öne çıktığı şarkılar ayrı, Dulli'nin öne çıktığı şarkılar ayrı güzellikte haliyle. Seslerinin uyumu harika.
Albüm ilk 3 şarkıda sizi tamamen etkisi altına alıyor. All Misery/Flowers, alıştığımız Mark Lanegan karanlığını taşırken Idle Hands bol gitarlı sıkı bir rock şarkısı. Each to Each elektronik ağırlıklı yapısıyla fark ediliyor. Günlerdir dinliyorum ve hala heyecanlandırıyor beni şarkıları. Kolay tüketilen, sıkan bir albüm değil. Özlediğim gibi bir rock albümü. İçinde yaylıların da tetiklediği bir hüzün olması kaçınılmaz tabii.
Çok meşgul hayatında azıcık durup soluklanmak isteyenlere tavsiyemdir. Dinledikten sonra "özlemişim bu müziği" demeniz kuvvetle muhtemeldir. Öyle de samimi.
Üstelik 4 Mayıs'ta Yeni Melek'te olacaklar resmi sitelerindeki tur tarihlerine göre. Rehabilitasyon mahiyetinde katılın derim. Setlist'lerinde Mark Lanegan şaheseri No Easy Action ve Methamphetamine Blues, Screaming Trees'den Shadow of the Season ve Dollar Bill, Massive Attack'ten Live With Me ve hatta Where Did You Sleep Last Night'a rastlandığını da ekleyeyim.

1. The Stations
2. God's Children
3. All Misery / Flowers
4. The Body
5. Idle Hands
6. Circle the Fringes
7. Who Will Lead Us?
8. Seven Stories Underground
9. I Was in Love With You
10. Bête Noire
11. Each to Each
12. Front Street


theguttertwins.com

devamı...

07 Mart 2008

RIVULETS, Karanlıklar Prensi Nathan Amundson


Rivulets, Nathan Amundson un minimalizmin doruklarında müzik yaptığı oluşumun ismi.Tam bir karanlıklar prensi olan Nathan şarkılarıyla dinleyenleri karamsarlığın en güzel yanlarını yaşatabiliyor.Rivulets nin müziği ağır bir slowcore havasında.Dinleyince Boduf Songs u, Jessica Baillif i hatırlıyorsunuz.Ama bana kalırsa Rivulets nin müziği Nathan ın kendine benziyor.Şarkı söyleme biçimi, güçlü gitar vuruşları dinlerken sizi onun karanlık sularına doğru götürüyor.Benim için Rivulets ilk dinlemye başladığım zamanlarda You've Got Your Own epsindeki "Waited for you " şarkısıydı.Aralıksız dinlediğim bu şarkı beni Rivulets ye bağladı ve daha sonra sırasıyla "Debridement", "You are my home","Rivulets","Thank you Reykjavik" albümleri ve "To be home", "Motionnig","Happy ending","Will you be there", An evil","There is nothing i can do","Barreling Towards Nowhere Like There's No Tomorrow" şarkıları geldi.Eğer ağır ama etkili bir vokal ve gitarın -müziğin yavaşça yükselmesini -güçlenmesini seviyorsanız ve hafife alınmayacak sözleri dinlemek istiyorsanız Rivulets yi şiddetle tavsiye ediyorum.
-Rivulets-

devamı...