07 Temmuz 2009

balkan soundz festival (+video)


"Balkan sound" hayatımıza ne zaman girdi, ne zaman bu kadar popüler oldu da adına festival düzenlenir hale geldi diye düşündüm yazıya başlamadan önce. Aklıma ilk gelenler Goran Bregoviç'in her yaz Harbiye Açıkhava'da verdiği konserler, konser boyunca perdede dönen Çingeneler Zamanı, televizyonda yayınlanan aynı film, Sezen Aksu'nun Goran Bregoviç şarkılarını Türkçe söylediği Düğün ve Cenaze albümü, aynı bestelerin 90'larda pop şarkıcıları tarafından kullanılması oldu. Bu şekilde halihazırda aşina olduğumuz balkan müziği ana akımın içinde kendine yer buluyor. Çingene kültürü zaten 80'lerde Gırgıriye'yle popülerlik kazanmış.

Sene 2009 olduğunda çocukluğunu bu bahsettiklerimi izleyerek/dinleyerek geçirmiş nesil yirmili yaşlarının ortalarında. Çingene hayatı ve balkanlar yine tv'de, bir de Gogol Bordello diye bir grup patlamış, o kadar popüler ki Madonna'yla takılıyorlar, Gypsy-punk diye bir kavram dolanıyor ortada. Hıdrellez şenlikleri dolup taşıyor. Bir pazar oluşmuş durumda yani. Dolayısıyla "Balkan Soundz" diye bir festival için şartlar olgun.

Küçükçiftlik Lunaparkı güzel bir konser mekanı olmuş. Hem yeterince büyük, hem alet edevatla eğlenmek mümkün. Akşama doğru alanda olduğum için Kolektif İstanbul ve Selim Sesler'i izleyemedim, !DelaDap'a yetiştim. Çek, Sırp, Boşnak ve Rus müzisyenlerden oluşan grup, yaptığı müziği "Şehir Çingene Sound'u" olarak adlandırıyor. Çingene ritimlerine cıptıs katıyorlar. İki çingene kadın solistleri var. Zaten göbek atmaya yeminli olan kalabalığı bayağı eğlendirdiler.

Orada olmamın asıl sebebi Firewater, dünya müziklerinden etkilenen bir rock grubu. Solist Tod A son birkaç yılı ülke ülke dolaşıp yerel müzisyenlerle kayıtlar yaparak geçiren bir seyyah. Türk bir sevgilisi var ve Radyo Eksen tayfasıyla bayağı sıkı fıkı. Grup İstanbul'daki ilk konserini geçen yıl Babylon'da vermişti. O zaman seyircinin yeteri kadar ateşleyici olmadığını düşünmüştüm. Bu defa daha kalabalık ve hevesli bir seyirciye çaldılar. Doğal olarak daha iyi bir konser oldu. Setlist yine son albüm ağırlıklıydı ama sahnede o kadar güzellerdi ki şikayet etmek içimden gelmiyor. En azından '96 tarihli ilk albümlerinden Some Strange Reaction'ı dinleyebildik. Tod A hala doğru düzgün Türkçe konuşamadığını ama bir cümleyi iyi bildiğini söyledi: "Bir berber bir berbere gel beraber... I fucked this up too." Oynak ska ritimleri dhol'le birleşince göbek dansları hız kesmeden devam etti. Çek gitarist, dholcü abi ve adını hatırlamadığım tromboncu kadın özellikle başarılıydı.

Gecenin son grubu Boban Markovic Orkestar, "Balkan" kelimesinin tam karşılığıydı ve saatlerdir bitmemesine şaştığım bir enerjiyle dans eden insanları iyice yorarak geceye noktayı koydu. Tod A de kenarda sevgilisiyle dans edip halay çekiyordu.

Gece boyunca herhangi bir tatsızlık olmadı, alan tıklım tıklım değildi, herkesin dans etmesine yetecek yer vardı. Köfte standının ara sıra ortalığı kaplayan dumanı Haliç kıyısında piknik atmosferi yaratsa da toplamda düzgün bir organizasyondu benim için. Seneye ikincisi de olsa keşke. Fotoğraf makinemin elverdiği kadarıyla çekebildiğim videoları da iliştiriyorum.



0 yorum: